Üniversitemiz Gazi Eğitim Fakültesinin düzenlediği Salı Konferanslarının sekizincisi çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Konferansta Üniversitemiz Gazi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu, “Su Vatandır” başlığıyla konuşmacı olarak yer aldı.

Konferansa, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç'un yanı sıra Gazi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mahmut Selvi, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç,"Su bizler için hayati önemdedir. Yokluğu dünyada savaşlar çıkarabilecek, medeniyetlerin yok olmasını sağlayabilecek kadar önemlidir. Yaşadığımız iklim değişikliklerinden ve kuraklıklardan da anlaşılacağı üzere su çok önemli bir konu haline geldi. Bu nedenle öncelikle bu programı düzenleyen Gazi Eğitim Fakültesi Dekanlığına ve programın hazırlanmasında emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.

Konuşmasına vatan kelimesinin tanımı yaparak başlayan Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu, "Vatan, bir ulusun bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçası ve onun hava sahası ve kara sularıdır" dedi. Kuraklığın adım adım yaklaştığını kaydeden Hamzaoğlu, "Fakat biz şu an bu sorunu görmek istemiyoruz. Dünyada su problemi yaşayan tek ülke biz değiliz. Dünyanın büyük bir bölümü bu sıkıntıyı yaşıyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Hamzaoğlu, şöyle devam etti: "Kuraklıkla ilgili bir farkındalık oluşturmak adına ilk kez 1992 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Çevre ve Kalkınma Konferansında Dünya Su Günü önerildi. 1993 yılında BM Genel Kurulunda Dünya Su Günü ilan edildi. Amacı, giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek ve içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması için teşvik etmektir."

Dünyanın yaklaşık 4 buçuk milyar yıl önce oluştuğu bilgisini veren Prof. Dr. Hamzaoğlu, ilk canlının yaklaşık 3 buçuk milyar yıl önce suda meydana geldiğini söyledi. Atmosferin ise yaklaşık 2 buçuk milyar yıl önce oluştuğunun altını çizen Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu, atmosferin oluşumundan sonra buzullaşmaların başladığını anlattı.

Dünyanın beş büyük buzullaşma dönemi yaşadığına işaret eden Hamzaoğlu, "Her buzullaşma döneminin arasında ısınma dönemleri oluşmuştur. İnsan sadece bir buzul dönemi görmüştür. Şu an yaşadığımız ısınma, insanoğlunun etkisiyle beklenenden çok daha fazla olmaktadır" dedi.

Prof. Dr. Hamzaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Küresel ısınma akut değil, kroniktir. İnsan faaliyetleri küresel ısınmayı arttırıyor ve malum sona ulaşmayı hızlandırıyor. Küresel ısınma, karbondioksit vb. gibi ısıyı tutan gazların atmosferde artması sonucu oluşan sera etkisi nedeniyle, dünya ortalama sıcaklığının artması olarak tanımlanır. Yaklaşık 150 yılda dünyanın ortalama sıcaklığı yaklaşık 2 derece artmış durumdadır. Bütün dünya bunun farkında. 2015 yılında Paris Anlaşması kabul edildi. Anlaşmanın temel hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutulması."

Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu’nun konuşmasının ardından konferans, soru-cevap kısmıyla sona erdi.