Kuruluşunun 95’inci yılını kutlayan Üniversitemizde “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklâl Marşı Konferansları-3” gerçekleştirildi. Çevrim içi olarak düzenlenen üçüncü konferansa, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Ali Tökel konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Buluç, Prof. Dr. Ramazan Bayındır, konuklar ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Meclisin 2021 yılını İstiklâl Marşı yılı ilan ettiğini hatırlatarak, “Biz de Gazi Üniversitesi olarak yıl boyunca her ay alanında uzman bir büyüğümüzü Üniversitemizde misafir ederek, Mehmet Akif Ersoy ve İstiklâl Marşı’nı ele alacağız. Bugün aramızda Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Ali Tökel bulunuyor. Böyle bir programa katıldıkları için Üniversitemiz adına kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu. Rektörümüz Musa Yıldız, Mehmet Akif Ersoy’un kitaplarının başucu kitabı olarak bulundurulması gerektiğini de ifade ederek, programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Ali Tökel, “Her milletin aydın ve berrak fikirli insanlara ihtiyacı vardır. Mehmet Akif Ersoy da bir fikir insanıydı” dedi. İstiklal Marşına zemin metin olarak baktığını kaydeden Ali Tökel, “Bu tür zemin metinler hem dünümüzü hem yarınımızı gösteren kaynak metinlerdir. Her milletin bu tür zemin metinleri vardır. İstiklal demek, aslında başkaldırma demektir. Tanzimattan sonra bu kelime olumlu bir anlam kazanmıştır. En olumlu anlamını da Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşında kazanmıştır” diye konuştu.
Doç. Dr. Ali Tökel, şöyle devam etti: “Akif’teki vatan sevgisinin çok değişik tecellileri vardır. Zamanı ve geleceği etkileyen büyük metinlerin çok bariz vasıfları vardır. Bunlar muhasebe, mücadele ve mükaşefedir. Zemin metinler, temel metinlerdir. Zemin metinler üç temel kaynaktan beslenir. Bunlar ırk, soy ve töresinden, dinden ve ondan kaynaklanan inançlardan ve bu ikisinin meczi olan kültür ve medeniyetten. Bu üçü olmadan epik olmaz, epik olmadan da millet olmaz.”
Zemin metinlerin insanlara ayna tuttuğunun altını çizen Ali Tökel, Dede Korkut metinlerinin çok önemli metinler olduğunun söyledi. Dede Korkut metinlerinde kadınların erkeklere istikamet verdiğinin altını çizen Doç. Dr. Tökel, bu tür metinlerin sadece edebi metinler olmadığını söyledi.
“İstiklal Marşı’mız, kendisinden önce yazılmış büyük metinler gibi millete seslenen bir hitabedir” diyen Tökel, Mehmet Akif Ersoy’un çok azimli bir tasavvura sahip olduğu bilgisini verdi. Mehmet Akif Ersoy’un geleceği görüyormuş gibi çok kesin konuştuğunun üzerinde duran Tökel, “İnsanlar, ordular mağlup edilebilir fakat iman mağlup edilemez” dedi.
Doç. Dr. Tökel, şöyle devam etti: “Ümitsizliğe düşmek Mehmet Akif’in kitaplarında yoktu. Akif; azimli, çalışkan olmaya ve asla yılgınlık göstermemeye çok önem vermiştir. Akif çocuklara karşı hiçbir zaman olumsuz fiiller kullanmamış hep olumlu fiillerle yönlendirme yapmıştır. İnsan kainatı süzen bir mercek gibidir. Türk örf ve töresinde şairlerin çok önemli yerleri vardır. Safahat sıradan bir kitap değildir. Bir ütopya kitap, bir siyasetnamedir.”
Korkunun insanın doğasında olduğuna işaret eden Doç. Dr. Ali Tökel, konuşmasını şöyle tamamladı: “İnsanlar genellikle karamsardır. Genellikle bir şeyler elden gidiyormuş gibi yaşıyorlar. Korku olmadan yaşayamayız. Akif içinde bulunduğu bütün olumsuzluklara rağmen hiçbir zaman karamsar olmamıştır. Milli marşlar bugünümüzü de belirleyen dünümüzün aynalarıdır. İstiklal Marşı’mızın en büyük özelliklerinden birisi bu tarihsel ve mitsel geçmişimize dair varoluş kotlarımızın en önemlilerini bizlere aktarıyor olmasıdır.”
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.