Üniversitemiz Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezinin (ATAUM) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlediği “Dünden Yarına Kültür ve İrfan” konulu konferans çevrim içi olarak düzenlendi.

ATAUM Merkez Müdürü Prof. Dr. Selma Yel’in yönetimindeki konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Ümit Meriç katıldı. Açılış konuşmasında Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle başta şehit anneleri olmak üzere tüm kadınların gününü kutlayarak sözlerine başladı. Prof. Dr. Yıldız, konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Ümit Meriç ile Prof. Dr. Selma Yel’e teşekkür etti.

Prof. Dr. Meriç, doğumdan ölüme kadar ilimin insan hayatının bir parçası olması gerektiğini savunarak, emekli olmasına rağmen hala bir öğrenci gibi okumaya ve öğrenmeye devam ettiğini söyledi. Rahmetli babası Cemil Meriç’ten kendisine 11 bin ciltlik kitap miras kaldığını dile getiren Prof. Dr. Meriç, yeni bir şeyler öğrenmekten hiçbir zaman vazgeçmediğini ifade etti.

Kadına yönelik şiddetin kendisinin üzüntü duyduğu bir mesele olduğuna değinen Prof. Dr. Meriç, “Bir elmanın yarısı gibi birbirini tamamlayan kadın ile erkeğin birbirine hürmet ve muhabbet duyması gerektiği kanaatindeyim. Her birimiz cehit olma (azimli-ısrarlı) yolunda gayret göstermeliyiz. İslam’ın farzları bunun için var. Mesela neden oruç tutuyoruz? Sadece aç kalmak için değil aynı zamanda öfkemize de hâkim olabilmek için, içgüdülerimizi dizginleyebilmek için. Şu dönemde peygamber efendimizin hadislerine ve Kuran-ı Kerim’deki emirlere her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kültürü, insanoğlunun dünya üzerinde yaşamak için geliştirdiği her şey olarak tanımlayan Prof. Dr. Meriç, “Öncelikle kültür ve irfan konusu sadece biz değil dünya üzerindeki tüm beşeriyeti ilgilendiren bir meseledir. Kültürü tek bir cümleyle tarif etmek güç, bu kavramın yüz 60’tan fazla tarifi bulunuyor. Her şey kültürümüzün bir parçası olabilir. Mesela gülüş şeklimiz bile kültürün bir parçası olarak değerlendirilebilir. İrfanda dünyevilik var ama sadece dünyevilik ile tanımlamak eksik kalır. İrfanda aynı zamanda uhrevilik de var. İrfan, anlama-bilme anlamına geliyor. İslam’da ise Allah’ı ilahi yaratıcı olarak tanımak ve bilmek demektir” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Meriç, konuşmasına Türk medeniyetinde kadının yeri hakkında bilgiler vererek devam etti ve kadının Türk medeniyetinde çok önemli yeri olduğuna vurgu yaptı.